KIŞ MEVSİMİNDE URLA

Balıkesir’den çıkıp yaklaşık üç saatte Urla’ya vardık. Otelimize yerleştik. Herkes gibi yazın gelmeyi tercih etmememizin sebebi ise kalabalıktan çok sakinliği sevmemiz. Kendimle baş başa kalmak,aylak aylak boş sokaklarda dolanmak,sabahları yatak keyfi yapmak,sakin sakin kitap okumak ve şömine başında muhabbet etmek yorgunluğuma tam da iyi gelecek şeylerdi. Bu isteklerimi uygulayabileceğim bir otel tercih etmiştim: Urla Art Design Otel. İnternet sitesinde rastladığım bu yazı ise Urla ve bu otele kesinlikle gelmem gerektiğini fısıldıyordu. “Hellenistik bir dönemden, onlarca savaş ve depremden, neşeli bağ bozumlarından, yüzyılların zeytinliklerinden, güneydeki, kuzeydeki koylarından, Rum'undan, Fransız'ından, Osmanlı'sından, Seferis'in doğduğu, Cumalı'nın göçtüğü evden, ne çok eski değerli camisinden, bırakılmak zorunda kalınmış mahallelerinden, anıların çoğaltıldığı iskelesinden, yelkencisinden, şarapçısından, zeytincisinden, at çiftliklerinden, man...